SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU
VE
SİGORTA TAHKİM UYGULAMASINA GENEL BAKIŞ
1. SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU HAKKINDA GENEL BİLGİ
Tahkim, alternatif uyuşmazlık çözüm yollarından birisidir ve yerel mahkeme yargılamasına alternatif bir uyuşmazlık çözüm yoludur. ISTAC ise tahkimi: “Tahkim, taraflar arasındaki uyuşmazlıkların devlet mahkemeleri yerine hakem adı verilen kimseler aracılığı ile nihai olarak çözümlenmesidir.”1 şeklinde tanımlamıştır.
Türkiye’de sigorta hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümlenmesi için de adli yargıya alternatif bir yol olarak Sigorta Tahkim Komisyonu, sigorta sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıkların çözümü amacıyla Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği bünyesinde kurulmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu’na ilişkin temel yasal düzenleme, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. Madde ve devamı hükümlerinde ve Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’te ifadesini bulmaktadır. İlgili Kanun ve Yönetmelik hükümleri uyarınca sigortacılık tahkiminde, “…sigorta ettiren veya sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişiler ile riski üstlenen taraf arasında sigorta sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkların çözümü…” amaçlanmıştır. Sigorta Tahkim Komisyonu’nun asli görevi, sigorta ettiren veya lehtar ile sigorta şirketi arasında, ortaya çıkan zararlara yönelik uyuşmazlıkların çözümlenmesidir. Evleviyetle belirtmek gerekir ki sigorta tahkim uyuşmazlıklarının tamamında davacı taraf (başvuru sahibi), sigortalı ya da zarar gören 3. kişi iken, davalı taraf ise aleyhine tazminat talebinde bulunulan sigorta şirketidir. Bir diğer ifadeyle, bilhassa uygulamada sıklıkla rastlanılan sigorta şirketleri tarafından açılan rücu davaları, sigorta tahkim uygulamasının dışında kalmaktadır.
2. NEDEN TAHKİM YARGILAMASI?
Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurulabilecek uyuşmazlıklar için taraflar adli yargı yoluna da başvurabilir. Tarafların tahkimi veya adli yargıyı seçmesi tamamen kendi rızalarına ve stratejilerine bağlıdır. Ancak bu durumda dikkat edilmesi gereken bazı hususlar bulunmaktadır.
Sigorta tahkim uyuşmazlıkları, adli yargıda (asliye ticaret mahkemeleri nezdinde) açılan davalara göre çok daha hızlı şekilde çözümlenmektedir. Yönetmeliğin 16. Maddesinin 10. Fıkrası uyarınca; uyuşmazlığın, tarafların açık ve yazılı muvafakati olmadığı sürece, uyuşmazlık hakemi tarafından görevlendirilme tarihinden itibaren dört ay içerisinde çözümleneceği belirtilmiştir. İtiraz hakemine gidebilecek uyuşmazlıklar için ise Kanunun 30. Maddesinin 12. Fıkrası uyarınca, itiraz hakem heyetinin görevlendirilmesi tarihinden itibaren, heyet tarafından iki aylık süre öngörülmüştür. Her ne kadar tarafların açık ve yazılı muvafakati ile yargılama süresi bir kereye mahsus olarak uzatılabilse de bu durum istisnaidir ve bu halde dahi, Komisyon nezdinde sigorta ve itiraz hakemleri tarafından yürütülen sigorta tahkim yargılaması adli yargıya kıyasen daha hızlı ve seri sonuçlanmaktadır.
Tahkim yargılamasını yürüten hakemler, sigorta hukuku ve sigortacılık alanında uzman kişilerdir. Sigorta hakemlerinde bulunması gereken nitelikler Yönetmeliğin 13. Maddesinde açıkça anlatılmıştır. Tahkimde hakemlerde bulunması gereken nitelikler dikkate alındığında görülecek uyuşmazlıkların alanında uzman kişiler tarafından incelenip karara bağlanacağı açıktır.
Tahkim yargılamasında yargılama usulü, esasen Sigortacılık Kanununun 30. Maddesinde belirtilen ilke ve esaslara tabi olmakla beraber aynı maddenin 23. Fıkrasında da işaret edildiği üzere, Sigortacılık Kanununda hüküm bulunmayan hallerde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun hükümleri, sigortacılıkta tahkim hakkında da kıyasen uygulanır. Tahkim yargılamasında esasen usuli işlemler SBM ONLINE (https://online.sbm.org.tr/) sitesi üzerinden yürütülmektedir. Buna göre, ilgili ara kararları ve uyuşmazlık ile itiraz hakem kararları hakemler tarafından sisteme yüklenerek taraflara tebliğ edilmektedir. Taraf ve taraf vekilleri de benzer şekilde usuli işlemler için SBM ONLINE sisteminden yararlanmaktadır.
Tahkim yargılamasında, taraflar başvuruda bulundukları uyuşmazlık miktarı üzerinden bir başvuru ücreti öder ve sonrasında gerek oldukça bilirkişi ücretleri ve itiraz hakemine başvuru ücreti alınır. Adli yargıya kıyasen yapılacak olan masraflar belli ve daha düşük miktarlardadır. Bu da başvuru sahiplerinin tahkim yargılamasında bir avantajı olarak düşünülebilir.
3. KİMLER BAŞVURABİLİR?
Yukarıda belirtilmiş olduğu gibi sigortacılıkta tahkimin amacı, “…sigorta ettiren veya sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişiler ile riski üstlenen taraf arasında sigorta sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkların çözümü…”dür. Burada Sigorta Tahkim yoluna başvurabilecekler belirtilmiştir. Buradan hareketle, başvuranın sigortalı ya da zarar gören 3. kişi olması gerekmektedir. Karşı tarafın sigorta şirketi olacağı açıktır. Ancak dikkat edilmesi gereken husus, aleyhinde başvuru yapılacak sigorta şirketinin Sigorta Tahkim Komisyonu’na üye kuruluşlardan olması gerekmektedir. Ancak Sigortacılık Kanunu’nun 30. Maddesinin 1. Fıkrasına, 03.04.2013 tarihinde 6456. Sayılı kanunun 45. Maddesiyle eklenen ek cümle: "İlgili mevzuat ile zorunlu tutulan sigortalardan kaynaklanan bu fıkra kapsamındaki uyuşmazlıklar için ilgili kuruluş sigorta tahkim sistemine üye olmasa dahi hak sahipleri bu bölüm hükümlerine göre tahkim usulünden faydalanabilir." şeklindedir. Dolayısıyla Komisyon’a üye olmayan sigorta şirketleri aleyhine yalnızca zorunlu tutulan sigorta sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklar için başvuru yapılabileceği mümkünken, üye sigorta şirketleri aleyhine yukarıda açıklanan tüm uyuşmazlıklar için başvuru yapılabilecektir.
4. UYUŞMAZLIK TÜRLERİ
Kanunda ve Yönetmelikte tahkim yoluna gidilebilecek uyuşmazlıklar için: “…sigorta ettiren veya sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişiler ile riski üstlenen taraf arasında sigorta sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklar” tanımı yapılmıştır. Bir başka deyişle, başvuranın sigorta şirketi olduğu durumlar dışındaki diğer tüm hallerdeki uyuşmazlıklar için tahkim yoluna gidilebilir. Ancak uygulamada başvuruya konu uyuşmazlıklar özellikle; çok taraflı ve tek tarafları kazalarda, kusur oranlarına göre hesaplanacak olan ve zorunlu mali mesuliyet sigortasından istenecek daimi iş görmezlik, geçici iş görmezlik, daimi bakıcı gideri, geçici bakıcı gideri, tedavi masrafları, araç hasar ve değer kaybına ilişkin tazminatlardan oluşmaktadır. Bununla birlikte; mal, sorumluluk, can ve hayat, ihtiyari mali mesuliyet ve tarım sigortalarından kaynaklanan uyuşmazlıklar da sıklıkla sigorta tahkim davalarının konusunu oluşturmaktadır.
5. YARGILAMA SÜRECİ
Öncelikle başvuru sahibi davacı tarafından oluşan zarar parasal olarak belirlenip ilgili sigorta şirketine zararın karşılanması talepli başvuru yapılmalıdır. Yönetmeliğin 16. Maddesinin 2. Fıkrasının (a) bendi uyarınca, talep kısmen veya tamamen reddedilirse yahut hiçbir şekilde cevap verilmezse; sigorta ettiren veya lehtar Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvuruda bulunabilir. Yani sigorta şirketine başvuru yapılması, Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde dava açılması bakımından özel bir ön şart gibi düşünülmelidir. Bu noktada bilhassa nazara alınması gereken, 26.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6704 Sayılı Kanunu’nun 5. maddesiyle değişik Karayolları Trafik Kanununun 97. maddesiyle zarar görenin, dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiği düzenlenmiş, aynı değişiklikle sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına yahut hiçbir şekilde cevap verilmediğine ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar görenin dava açabileceği belirtilmiştir. KTK m. 97 hükmünde ifadesini bulan “yazılı başvuru şartı”, genel olarak dava şartı olarak değerlendirilmekle beraber sigorta şirketine eksik belgeyle başvuru yapılması durumunda, bu durumun HMK m. 115/2 kapsamında yargılama sırasında tamamlanabilecek bir dava şartı olduğu kabul edilmektedir.
Dikkat edilmesi gereken bir diğer husus ise; Sigortacılık Kanunu m. 30/14 hükmüne göre, mahkemeye ve Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri uyarınca Tüketici Sorunları Hakem Heyetine intikal etmiş uyuşmazlıklar ile ilgili olarak Komisyon’a başvuru yapılamaz. Böyle bir durumda, HMK uyarınca “derdestlik” ve “kesin hüküm” sebebiyle Sigorta Tahkim Komisyonu’na yapılan başvuru reddedilecektir. Sigortacılık Kanunu m. 30/14 hükmünün uygulama alanı bulması için mahkemeye ve Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri uyarınca Tüketici Sorunları Hakem Heyetine intikal etmiş uyuşmazlık ile Komisyon nezdinde açılacak davanın aynı zarar kalemine ilişkin olması gerekir. Örneğin; aynı trafik kazasına ilişkin olarak kazada bedensel zarara uğrayan bir kişi adli yargıda açılan davada sürekli maluliyet tazminatı talebinde bulunurken, Komisyon nezdinde aynı davaya ilişkin açılan davada geçici maluliyet tazminatı talebinde bulunabilecektir.
Yukarıda bahsedildiği üzere; sigorta şirketine yapılan başvurunun kısmen veya tamamen reddedilmesi durumunda, başvuru sahibi Sigorta Tahkim Komisyonu’na ilgili belgeler ve uyuşmazlık konusu miktara göre belirlenecek başvuru ücretiyle başvurusunu yapar.
Dosya, uyuşmazlık konusuna göre ilgili raportöre tevdi edilir ve ön inceleme raportör tarafından yapılarak yukarıda belirtilen ön şartların mevcudiyeti 15 gün içinde incelenir. Başvurunun kabul edilmemesi durumunda başvuru yapan kişiye derhal bildirim yapılır ve başvuru ücretinin %90’ı iade edilir. Başvurunun kabulü durumunda uyuşmazlık hakemine dosya intikal ettirilir ve hakem bilgileri başvuran tarafa bildirilir.
Uyuşmazlık konusu miktar 15.000.-TL altında olduğu uyuşmazlıklarda tek uyuşmazlık hakemi uyuşmazlığı inceler. Uyuşmazlık konusu miktarın 15.000.-TL ve üzerinde olduğu durumlarda, üç kişilik heyet kurularak uyuşmazlık incelenir. Heyet en az bir hukukçu olacak şekilde oluşturulur. Heyet en az oyçokluğu ile karar alır.
Komisyon’a başvuru yapılırken dikkat edilmesi gereken bazı parasal sınırlar da bulunmaktadır. Bunlar:
-
Başvuru yapılan uyuşmazlık miktarı 15.000.-TL ve üzerindeyse, uyuşmazlık heyet tarafından incelenir.
-
5.000.-TL altındaki başvuru miktarlarında, uyuşmazlık hakemi kararları kesindir. İtiraz hakemine başvuru mümkün olmayacaktır.
-
5.000.-TL ve üzerindeki uyuşmazlıklar için taraflar tahkimde itiraz yoluna başvurabileceklerdir.
-
40.000.-TL altındaki başvurular için verilen hakem kararları kesin olmak üzere verilmiş kararlardır. 40.000.-TL ve üzerindeki başvurular için verilen kararlara karşı kanun yolu açık olmak üzere karar verilir.
Yukarıda belirtildiği üzere; sigorta tahkim yargılaması, ilgili mevzuat hükümlerinde özel olarak belirtilen ilkeler haricinde, esasen HMK usul ve esaslarına göre yürütülmektedir.
Sigorta tahkim yargılamasının adli yargıda yürütülen davalara göre en önemli farklarından biri ise vekâlet ücretine ilişkindir. Avukatlık Kanununun 169. Maddesi: “Yargı mercilerince karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücreti, avukatlık ücret tarifesinde yazılı miktardan az ve üç katından fazla olamaz.” şeklindedir. Yine, 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 30/17. Maddesi: “Talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine hükmolunacak vekalet ücreti, Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde belirlenen vekalet ücretinin beşte biridir.” hükmünü haizdir. Anılan hükümler ve Yargıtay’ın bu konuda çok sayıdaki içtihadı doğrultusunda; sadece, kısmen veya tamamen reddedilen talepler bakımından davalı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için 1/5 oranı uygulanmakta iken, davacı lehine tam vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği kabul edilmektedir. Ancak yine de davacı lehine de 1/5 oranında vekalet ücretine karar verilmesine yönelik hakem kararlarına ve Yargıtay içtihatlarına da uygulamada rastlamak mümkündür.
6. SONUÇ
14.06.2007 tarih ve 26552 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Sigortacılık Kanunu'nun 30 uncu maddesi ile kurulmuş Sigorta Tahkim Komisyonu’nun adli yargıda açılan sigorta davalarının –en azından hatırı sayılır bir kısmının- yükünü azaltmaktadır.
Yargılamaya dair sorunlar ve yargılama konusu uyuşmazlıklara ilişkin teorik tartışmalara rağmen, uyuşmazlık konusu 40.000.- TL’ye kadar olan davalar bakımından verilen itiraz hakem kararlarının kesin nitelik taşıması bu nitelikteki uyuşmazlıkların yaklaşık sekiz-dokuz ay gibi bir sürede tamamlanmasını sağlarken, adli yargıda görülen aynı nitelikteki uyuşmazlıklar ortalama iki yıldan önce nihayete erememektedir. Bu bakımdan, Komisyon nezdinde görülen sigorta tahkim uyuşmazlıklarının en önemli avantajının hızlı ve seri şekilde çözüme kavuşulması olduğu söylenebilir.
Av. Çiğdem İleri, LL.M.
Av. Bahadır Köksal, LL.M.