top of page

KONKORDATODA GEÇÄ°CÄ° VE KESÄ°N MÜHLET Ä°ÇERÄ°SÄ°NDE KARÅžILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETME SUÇU VE UYGULAMALARI

​

  1. MEVZUAT VE DOKTRÄ°NDE GENEL ÇERÇEVESÄ°YLE KONKORDATO

 

Konkordato, 15/03/2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7101 sayılı kanun ile 2004 sayılı Ä°cra ve Ä°flas Kanunu’nda deÄŸiÅŸiklik yapılıp kanunda tekrar yer almasıyla birlikte ve özellikle 2018 yılının ikinci yarısından itibaren, ülkemizde tekrar uygulanmaya baÅŸlanmıştır.

​

Konkordatonun tanımı, mevzuat ve doktrinde detaylı olarak ele alınmış olup Ä°cra ve Ä°flas Kanunu m. 285/1’e göre konkordato ÅŸu ÅŸekilde kanunlaÅŸmıştır:

​

“Borçlarını, vadesi geldiÄŸi hâlde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu, vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflâstan kurtulmak için konkordato talep edebilir.”

​

Doktrinde ise konkordato tanımı çeÅŸitli ÅŸekillerde yapılmıştır. Av. Sümer Altay ve Av. Ali Eskiocak tarafından: “Konkordato, herhangi bir borçlunun veya borçlunun iflasını isteyebilecek alacaklıların ödeme projesinin; alacaklıların iflastan daha verimli pay almaları ve borçlunun iÅŸletmesinin devamının, istihdam olanaklarının korunması amacıyla, konkordatoya tabi alacaklıların belirli bir çoÄŸunluÄŸu tarafından kabulü ve mahkemenin tasdiki ile gerçekleÅŸen ve borçlunun, borçlarının bir kesiminden kurtulmasını veya ödeme ÅŸeklinin deÄŸiÅŸmesini saÄŸlayan, iflasa nazaran yumuÅŸatılmış, alacaklıların eÅŸit olarak tatminine yönelik kolektif bir cebri icra kurumudur.”1 ÅŸeklinde tanımlanmıştır. Dr. Orhan EroÄŸlu ise: “Konkordato; elinde olmayan sebeplerle mali durumu bozulmuÅŸ olan ve borçlarını ödeyip (özellikle tacirler açısından) ticari faaliyetlerini devam ettirmek isteyen dürüst borçluların korunması ve bu borçluların alacaklıları arasında eÅŸitliÄŸin saÄŸlanması amacıyla kabul edilmiÅŸ bir icra ve iflas hukuku kurumudur.”2 olarak tanımlamıştır.

​

Bu bilgiler ışığında konkordato; borçların yeniden yapılandırılması suretiyle iflasa tabi borçluların mali durumunun düzeltilerek iflastan kurtulmalarını saÄŸlamak, iflasa tabi olmayan diÄŸer borçluların ise mali durumunun düzeltilmesini amaçlayarak, alacaklıların da belirli bir tenzilatla ve/veya vade ile alacağına kavuÅŸmasını saÄŸlayan ve mahkemenin tasdiki ile taraflar açısından baÄŸlayıcı hale gelen bir anlaÅŸma türü olarak tanımlanabilir.

​

Mevzuat ve doktrindeki tanımlamalara bakıldığında konkordatonun hem borçlunun hem de alacaklının menfaatini koruduÄŸu açıkça söylenebilir. Buna göre; konkordato anlaÅŸması ile borçluya borcunu ödemek konusunda imkan tanınması ve Ä°cra ve Ä°flas Kanunu m. 294/1 uyarınca borçlunun malvarlığını haciz, tedbir ve takiplerin hukuki sonuçlarından koruyarak borçluya ait malvarlığının ve ekonomik varlığının devamlılığını saÄŸlaması ve bu sayede alacaklıların alacağına ulaÅŸmasının saÄŸlanması noktasında hem borçlu hem de alacaklının menfaatinin korunduÄŸu belirtilebilir3.

​

Konkordato; borçlunun ekonomik ve piyasa faaliyetlerini tamamen durdurup ticari bir aktör olarak ortadan kalkmasını deÄŸil, alacaklılara –tenzilat veya vade konusunda anlaÅŸma saÄŸlandıktan sonra– ödemelerin yapılmasını ve borçluya piyasada yeniden iÅŸlerlik kazandırmayı, pazarda yeniden aktif bir aktör olmasını amaçlar4. Kısacası konkordato, yalnızca borçların ödenmesi ve alacaklıların alacaklarına kavuÅŸması noktasında hizmet vermek için oluÅŸturulmuÅŸ bir müessese olmayıp borçlu iÅŸletmelere yeniden iÅŸlerlik kazandırmayı amaçlayan bir “rehabilitasyon müessesesidir.5

​

Dikkat edilmesi gereken en önemli hususlardan birisi ise konkordato baÅŸvurusunun, iflastan farklı olarak, yalnızca gerçek kiÅŸi veya tüzel kiÅŸi tacirler tarafından deÄŸil, tacir olmayan gerçek kiÅŸiler tarafından da baÅŸvuru yapılabilecek bir kurum olmasıdır. Yani tacir olmayan gerçek kiÅŸiler de konkordato baÅŸvurusunda bulunabilecektir. Bu durum Ä°cra ve Ä°flas Kanunu m. 285’te ÅŸu ÅŸekilde açıklanmıştır:

​

“Borçlarını, vadesi geldiÄŸi hâlde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu, vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflâstan kurtulmak için konkordato talep edebilir.

​

Ä°flâs talebinde bulunabilecek her alacaklı, gerekçeli bir dilekçeyle, borçlu hakkında konkordato iÅŸlemlerinin baÅŸlatılmasını isteyebilir.

​

Yetkili ve görevli mahkeme; iflâsa tabi olan borçlu için 154 üncü maddenin birinci veya ikinci fıkralarında yazılı yerdeki, iflâsa tabi olmayan borçlu için yerleÅŸim yerindeki asliye ticaret mahkemesidir.”

​

Kanun metni uyarınca; borçlular, iflas talep edebilen alacaklılar konkordato baÅŸvurusunda bulunabilecektir. Ä°flas talep edebilen alacaklılar ise; Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılan kiÅŸiler, tacir olmadıkları halde tacir hükümlerine tabi olanlar ve tacir olmadıkları halde özel kanunlara göre iflasa tabi olan kiÅŸiler olarak sıralanabilecektir.

​

Ä°Ä°K m. 286’da açıkça belirtilen belgeler de eklenerek asliye ticaret mahkemesine hasımsız olarak yapılan konkordato baÅŸvurusu sonucunda mahkemece inceleme yapılır. Yapılan inceleme sonucunda talebin kabulü halinde geçici mühlet kararı verilmesine karar verilir.

​

Yukarıdaki açıklamalar ve ilgili kanun maddeleri uyarınca dikkat edilmesi gereken baÅŸlıca hususlar kısaca; geçici mühletin kesin mühlet sonuçlarını doÄŸuracağı, konkordato talep eden borçlu aleyhine kesin mühlet süresinde 6183 sayılı kanunda öngörülen amme alacaklarına iliÅŸkin takipler dahil olmak üzere hiçbir takibin yapılamayacağı, geçici mühlet tarihinden önce baÅŸlatılan takiplerin duracağı, borçlu aleyhine ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir kararlarının uygulanamayacağı ve takiple kesinle zamanaşımı ve hak düÅŸürücü sürelerin iÅŸlemeyeceÄŸidir.

​

   2.ÇEK KANUNU UYARINCA KARÅžILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETME SUÇU VE ŞİKAYET              BAÅžVURUSU

 

Ticari hayatın güvenilirliÄŸi ve sürdürülebilirliÄŸi için bir ödeme aracı olarak kullanılan çek, geniÅŸ bir uygulama alanına sahiptir. Kural olarak çekte vade olmamasına karşın, tacirler arasında ve ticari hayattaki uygulama bu ÅŸekilde deÄŸildir. Tarafların arasındaki sözleÅŸmeye yahut iliÅŸkiye göre ileri tarihli çekler düzenlenmekte ve tarih geldiÄŸinde son hamil olan alacaklı tarafından muhatap bankaya tahsil edilmek üzere ibraz edilmektedir. Ä°braz edilecek olan çekin kısmen veya tamamen karşılığının bulunması durumunda son hamil alacaklıya ödeme yapılacaktır.

​

Ä°braz edilen çekin kısmen yahut tamamen karşılıksız çıkması hususunu 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 5. Maddesi düzenlemektedir. Maddenin ilgili kısımları ÅŸu ÅŸekildedir:

​

“Ceza sorumluluÄŸu, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı (1)

​

MADDE 5 – (1) (DeÄŸiÅŸik: 15/7/2016-6728/63 md.) Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak “karşılıksızdır” iÅŸlemi yapılmasına sebebiyet veren kiÅŸi hakkında, hamilin ÅŸikâyeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, binbeÅŸyüz güne kadar adli para cezasına hükmolunur. Ancak, hükmedilecek adli para cezası; çek bedelinin karşılıksız kalan miktarı, (…)(2) az olamaz…

​

(2) (Mülga: 31/1/2012-6273/3 md.; Yeniden düzenleme: 15/7/2016-6728/63 md.) Birinci fıkra hükmüne göre çek karşılığını ilgili banka hesabında bulundurmakla yükümlü olan kiÅŸi, çek hesabı sahibidir. Çek hesabı sahibinin tüzel kiÅŸi olması hâlinde, bu tüzel kiÅŸinin mali iÅŸlerini yürütmekle görevlendirilen yönetim organının üyesi, böyle bir belirleme yapılmamışsa yönetim organını oluÅŸturan gerçek kiÅŸi veya kiÅŸiler, çek karşılığını ilgili banka hesabında bulundurmakla yükümlüdür…”

​

Ä°braz edilen çekte karşılığın kısmen veya tamamen bulunmaması durumlarında çekin arkasına Çek Kanunu m. 5 uyarınca “karşılıksızdır” iÅŸleminin karşılıksız kalan kısım üzerinden yapılması gerekir. Karşılıksız kalan miktar belirlenirken çek bedeli içerisinden, muhatap bankanın çek yaprak bedeline iliÅŸkin hamile ödemekle yükümlü olduÄŸu miktar6 düÅŸülecektir. Ä°lgili düÅŸüm yapıldıktan sonra Çek Kanunu m.5 uyarınca çekin arkasına karşılıksızdır iÅŸlemi yapılmalıdır. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ilamsız takip yapmak ve karşılıksız çek keÅŸide etme suçu sebebiyle icra ceza mahkemelerine baÅŸvuruda bulunmak için “karşılıksızdır” iÅŸlemi bir ön ÅŸart gibi deÄŸerlendirilebilir.

​

Ä°cra ceza mahkemesine karşılıksız çek keÅŸide etme suçu sebebiyle baÅŸvuruda bulunmak için belirlenmesi gereken diÄŸer unsurlar “suç tarihi” ve “sanık”tır. Bu hususlar belirlenirken yine Çek Kanunu m. 5’e bakılması yeterli olacaktır. Karşılıksız çek keÅŸide etme suçunun oluÅŸtuÄŸu suç tarihi, çekin bankaya tahsil için son hamil alacaklı tarafından ibraz edildiÄŸi ve karşılıksızdır iÅŸleminin yapıldığı tarih olacaktır.

​

Sanığın belirlenmesi konusunda ise, ilgili kanun maddesinin ikinci fıkrasında: “Birinci fıkra hükmüne göre çek karşılığını ilgili banka hesabında bulundurmakla yükümlü olan kiÅŸi, çek hesabı sahibidir.” denilmiÅŸtir. Dolayısıyla karşılıksız iÅŸlemi yapılan çekin keÅŸidecisi, karşılıksız çek keÅŸide etme suçunun sanığı olacaktır. Çek keÅŸidecisinin gerçek kiÅŸi olması durumunda doÄŸrudan gerçek kiÅŸi hakkında ÅŸikayet yoluna baÅŸvurulacaktır. Ancak keÅŸidecinin tüzel kiÅŸi olması durumunda ilgili kanun maddesi uyarınca: “bu tüzel kiÅŸinin mali iÅŸlerini yürütmekle görevlendirilen yönetim organının üyesi, böyle bir belirleme yapılmamışsa yönetim organını oluÅŸturan gerçek kiÅŸi veya kiÅŸiler, çek karşılığını ilgili banka hesabında bulundurmakla yükümlüdür…” denilmiÅŸtir. Dolayısıyla ilgili tüzel kiÅŸilik yetkilileri karşılıksız çek keÅŸide etme suçu sebebiyle sanık olarak yargılamada yer alacaktır.

​

Karşılıksız çek keÅŸide etme suçu sebebiyle yapılacak olan ÅŸikayet baÅŸvurusu, Ä°cra ve Ä°flas Kanunu m. 347 kapsamında fiilin öÄŸrenildiÄŸi tarihten yani ibraz tarihinden itibaren üç ay ve her halde fiilin iÅŸlendiÄŸi tarihten itibaren bir yıl içerisinde yapılmalıdır. Ä°ÅŸbu madde kapsamında belirtilen süre bir hak düÅŸürücü süredir.

​

Åžikayete konu çek için icra takibi yapılması durumunda yetkili mahkeme Ä°Ä°K m. 348 uyarınca icra takibinin yapıldığı yerdeki icra ceza mahkemesi olacaktır.

​

   3. MÜHLETLER Ä°ÇERÄ°SÄ°NDE KARÅžILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETME SUÇUNUN                             DEÄžERLENDÄ°RÄ°LMESÄ°

 

Uygulamada, tahsil için ibraz edilen çeklerin ibraz tarihi itibariyle, keÅŸidecisinin konkordato baÅŸvurusunda bulunmuÅŸ ve geçici veya kesin mühlet içinde olması sebebiyle ve konkordato komiserinin onayı bulunmaması sebebiyle çek hakkında iÅŸlem yapılmadığına iliÅŸkin ibare çekin arkasına yazılabilmektedir. Ancak bu yazının yazılması Çek Kanunu m.5 çerçevesinde “karşılıksızdır” ibaresi düÅŸülmesine engel teÅŸkil etmeyecektir. Yukarıda bahsedildiÄŸi gibi “karşılıksızdır” ÅŸeklindeki iÅŸlem, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile ilamsız takip yapılması ve karşılıksız çek keÅŸide etme suçu sebebiyle ÅŸikayet baÅŸvurusunda bulunulabilmesi için gereklidir.

 

KeÅŸidecisi konkordato talebiyle baÅŸvuruda bulunmuÅŸ olan ve hakkında geçici veya kesin mühlet kararı verilmiÅŸ olan çekler için, icra ceza mahkemelerinde yapılan baÅŸvurular sonucunda mahkemelerin vermiÅŸ olduÄŸu kararlar; çekin konkordato mühleti içerisinde bankaya tahsil için ibraz edildiÄŸi, konkordato kararının borçlu tüzel kiÅŸilik yetkilisi ve ortaklarının tasarruf yetkilerini kısıtladığı bu sebeple çekin karşılığını bankada bulundurmakla yükümlü kiÅŸinin suç iÅŸleme kastı bulunmadığı gerekçesiyle beraat kararı verilmesi yönünde olabilmektedir. Herhangi bir araÅŸtırma yapılmadan doÄŸrudan beraat kararı verilmesi hukuken isabetsiz olup alacaklılar nezdinde hak kayıplarına yol açması sebebiyle Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/23974E – 2019/9339 sayılı kararı ile konu ilgili hususları deÄŸerlendirmiÅŸ ve karara baÄŸlamıştır. Ä°lgili karar kapsamında:

 

Yukarıda açıklandığı gibi ticari hayatta çekler ileri tarihli düzenlenmekte ve bu sayede ticari hayatın devamlılığı saÄŸlanmaktadır. Yani ileri tarihli verilen çekler için yapılan iÅŸlemler dahil her türlü iÅŸlem ticari defterlere iÅŸlenmektedir. Ä°lgili Yargıtay kararı uyarınca; çekin fiili keÅŸide tarihine iliÅŸkin belirleme yapılabilmesi için öncelikle ticari defter kayıtları mahkemeler tarafından incelenmelidir. Dolayısıyla mahkemeler tarafından öncelikle bakılması gereken husus; konkordato baÅŸvurusu öncesinde keÅŸide edilmiÅŸ ileri tarihli bir çekin keÅŸide tarihinin, geçici mühlet ile konkordato projesi tasdik kararı arasındaki bir tarihe denk gelip bankaya ibrazı ile karşılıksız çıkmasıdır. Bu husus bir ön ÅŸart gibi deÄŸerlendirilmelidir.

 

Daha sonra suçun sabit olup olmadığının belirlenebilmesi için konkordato talebiyle yapılan baÅŸvuruya iliÅŸkin davanın sonucunun beklenmesi gerektiÄŸi yani CMK m. 218/1 gereÄŸince “bekletici sorun kararı” verilmesi gerektiÄŸi belirtilmiÅŸtir.

 

Ä°cra ceza mahkemesi tarafından bekletici sorun yapılan ve konkordato yargılaması sonucunda verilen karara göre icra ceza mahkemesinin karşılıksız çek keÅŸide etme suçu için vereceÄŸi karar aÅŸağıda açıklandığı gibi projenin tasdiki ve reddi kararına göre deÄŸiÅŸiklik gösterecektir:

 

  1. Konkordato talebi ile açılan dava sonucunda “konkordato projesinin tasdikine” karar verilmesi durumunda; ileri tarihli düzenlenen çek, konkordato projesi içerisinde ödeme planına alınmış olacak ve buna istinaden mahkeme tarafından tasdik olunan proje kapsamında kabul edilen vade ve/veya tenzilat ile ödenecektir. Tasdik kararı ile kesinleÅŸen konkordato anlaÅŸması üzerine yapılacak olan icra ceza yargılamasında; suça konu çekin, ibraz tarihinden sonra suç konusunu oluÅŸturan zorunlu unsurları haiz bir çek olmaktan çıkması sebebiyle tüzel kiÅŸilik yetkilisi olan kiÅŸinin Çek Kanunu m. 5 uyarınca cezai sorumluluÄŸundan söz edilemeyecektir.

  2. Ä°Ä°K m. 297 kapsamında konkordato komiserler kurulunun atanmasıyla, ÅŸirket yetkililerinin ve yöneticilerinin yetki ve sorumluluklarının kendiliÄŸinden ortadan kalkmayacaktır. Konkordato talebiyle baÅŸvurulan mahkeme tarafından konkordato komiserine, “çek hesabı yönetimi, çek hesabına para aktarma, çek hesabı üzerinden tasarruf etme” ve benzeri yetkiler verilebilir. “Konkordato talebinin reddine” karar verilmesi durumunda ise icra ceza mahkemesi tarafından CMK m. 218/1 uyarınca verilen “bekletici sorun” kararı kaldırılarak yargılamaya devam edilecektir. Devam edecek olan yargılamada konkordato komiserlerine yukarıda bahsedilen yetkilerin verilip verilmediÄŸine iliÅŸkin olarak Yargıtay tarafından ikili ayrım yapılmıştır:

  1. Konkordato yargılamasını yapan mahkeme tarafından, konkordatonun reddi kararına kadarki süreçte, konkordato komiserlerine “çek hesabı yönetimi, çek hesabına para aktarma, çek hesabı üzerinden tasarruf etme” ve benzeri yetkiler verilmiÅŸ ise ve ÅŸikayet baÅŸvurusuna konu çek bu süreçte karşılıksız çıkmışsa; tüzel kiÅŸilik yetkilisi Çek Kanunu m. 5 uyarınca karşılık bulundurmakla yükümlü olmayacağından, tüzel kiÅŸilik yetkilisinin cezai sorumluluklarından bahsedilmeyeceÄŸi belirtilmiÅŸtir.

  2. Konkordato yargılamasını yapan mahkeme tarafından, konkordatonun reddi kararına kadarki süreçte, konkordato komiserlerine “çek hesabı yönetimi, çek hesabına para aktarma, çek hesabı üzerinden tasarruf etme” ve benzeri yetkiler verilmemiÅŸ ise ve ÅŸikayet baÅŸvurusuna konu çek bu süreçte karşılıksız çıkmışsa; tüzel kiÅŸilik yetkilisinin, Çek Kanunu m.5 uyarınca karşılık bulundurma yükümlülüÄŸünün mevcut olması sebebiyle cezai sorumluluklarının devam ettiÄŸi karara baÄŸlanmıştır.

 

   4. SONUÇ

 

Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/23974E – 2019/9339 sayılı kararı ile ileri tarihli çeklerin konkordato mühleti içerisinde karşılıksız çıkması hususunda icra ceza mahkemeleri tarafından nasıl bir yol izlenmesi gerektiÄŸi hususuna açıklık getirilmiÅŸtir.

​

Özetle, ÅŸikayet üzerine öncelikle baÅŸvuruya konu karşılıksız çıkan ileri tarihli çekin fiili düzenleme tarihini ticari defter kayıtlarına bakarak belirlenmesi ve bu tarihin konkordato baÅŸvurusundan önceki bir tarih olması ve ibraz tarihinin ise konkordato baÅŸvuru tarihi ile konkordato projesinin tasdiki/reddi kararı tarihi arasında olması hususları ön ÅŸart olarak deÄŸerlendirilecektir.

​

Daha sonra icra ceza mahkemesi tarafından, konkordato yargılaması, CMK m. 218/1 uyarınca “bekletici sorun” kararı ile beklenecektir. Konkordato yargılaması sonunda “tasdik kararı” verilmesi durumunda çek, tasdik edilen proje kapsamında ödenmeye baÅŸlanacak ve Çek Kanunu uyarınca suç unsurlarını haiz bir çek olmaktan çıkacağı için keÅŸideci tüzel kiÅŸilik yetkilisinin cezai sorumluluÄŸundan bahsedilemeyecektir.

​

Ancak konkordato yargılamasını yapan mahkeme tarafından “ret kararı” verilmesi durumunda, icra ceza mahkemesi tarafından konkordato komiserlerine “çek hesabı yönetimi, çek hesabına para aktarma, çek hesabı üzerinden tasarruf etme” ve benzeri yetkilerin verilip verilmediÄŸi incelenecektir. Bu yetkiler komisere verilmiÅŸ ve çek bu süreçte karşılıksız çıktıysa tüzel kiÅŸilik yetkililerinin cezai sorumluluÄŸundan bahsedilmeyecektir. Ancak bu yetkiler komisere verilmemiÅŸ ve bu süreçte çek karşılıksızdır iÅŸlemine tabi tutulmuÅŸ ise tüzel kiÅŸilik yetkililerinin Çek Kanunu m. 5 uyarınca cezai sorumlulukları devam edecek olup icra ceza mahkemesi tarafından buna göre iÅŸlem yapılacaktır.

 

Av. Bahadır Köksal, LL.M.

​

​

​

1 Av. Sümer Altay – Av. Ali Eskiocak, 7101 Sayılı Kanun’la Yapılan Düzenlemelerin Işığında Konkordato ve Yeniden Yapılanma Hukuku (Ä°stanbul: Vedat Kitapçılık, 2018), 16.

2 Dr. Orhan EroÄŸlu, Uygulamada Konkordato (Ankara: Seçkin Yayıncılık, 2018), 21.

 

3 Prof. Dr. Hakan Pekcanıtez – Prof. Dr. Güray Erdönmez, 7101 Sayılı Kanun Çerçevesinde Konkordato, (Ä°stanbul: Vedat Kitapçılık, 2018), 4-5.

4 Av. Åžakir Balcı, Türk Hukukunda Konkordato, (Ä°zmir: Güncel Yayınevi, 2007), 22.

5 Altay – Eskiocak, 3.

6 Bankaların hamile ödemekle yükümlü olduÄŸu miktar Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından belirlenir. 17/01/2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan TebliÄŸ uyarınca bu miktar 2.225,00.-TL olarak belirlenmiÅŸtir. https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2020/01/20200117-16.htm

bottom of page